Özelge: KDV Kanununun 29/2. maddesi gereğince yüklenilen vergilerin iadesi hk. T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞIBALIKESİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞIMükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Sayı:B.07.1.GİB.4.10.15.01-KDV-2010/107-1267/-1907/10/2010Konu:KDV Kanununun 29/2.maddesi gereğince yüklenilen vergilerin iadesi İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin 2007 yılında gıda alanında faaliyette bulunmak üzere kurulduğu (...), kuruluşa ilişkin olarak edinilen sabit kıymet ve haklar nedeniyle yüklenilen katma değer vergisi tutarlarının 2007 yılı ve izleyen 2008 ve 2009 yılı sonu itibariyle hesaplanan KDV den indiriminin mümkün olmadığı, bu sabit kıymet ve haklar nedeniyle yüklenilen KDV nin, diğer KDV tutarlarıyla birlikte 2009 yılı Aralık ayı itibariyle 116.868,46.-TL sonraki döneme devreden KDV olarak gerçekleştiği belirtilerek söz konusu 2007 yılına ait indirilemeyen KDV tutarlarının, 2009 yılında indirimli orana tabi işlemlerle ilgilendirilebilen normal alış ve giderler, genel imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen KDV lerin genel hükümler çerçevesinde iadesinin mümkün olup olmadığı konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29/2 maddesinde özetle, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile maddede sayılan diğer borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği hüküm altına alınmış, iade uygulamasının usul ve esasları 99, 101, 105 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 41 No.lu KDV Sirkülerinde belirlenmiştir.Öte yandan, 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde, faaliyetleri kısmen veya tamamen "iade hakkı doğuran işlem"lerden oluşan mükelleflerin iade kapsamına mal ve hizmet alışları yanında genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödenen vergilerin de dahil olduğu, ancak bir vergilendirme döneminde iade edilecek verginin, o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin genel vergi oranı ile (%18) çarpılması sonucu bulunacak miktardan fazla olamayacağı belirtilmiştir.Bu çerçevede, indirimli orana tabi işlemlerle ilgilendirilebilen normal alış ve giderler, genel imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen KDV lerin indiriminin mümkün olmaması halinde genel hükümler çerçevesinde iadesi mümkün bulunmaktadır.Ancak, indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla iade edilecek vergi; o dönemde iade hakkı doğuran işlem bedelinin (%18-%1=) %17 veya (%18-%8)%10 ile çarpılması sonucu hesaplanan tutardan fazla olamayacaktır. Bir başka deyişle, indirimli orana tabi bir işlem dolayısıyla iade edilecek azami vergi tutarı; o dönemde iade hakkı doğuran işleme ait bedelin genel vergi oranı (%18) ile çarpılması sonucu bulunacak tutardan, işlem bedeli üzerinden işlemin tabi olduğu oran (%1 veya %8) uygulanmak suretiyle bulunacak tutar düşüldükten sonra kalan tutardır.Bu itibarla, iade hesabına genel giderler ve ATİK lerden pay verilebilmesi, işlemin bünyesine doğrudan giren KDV tutarının yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak azami iade edilebilir tutardan daha düşük olması halinde, eksik kalan kısım itibariyle mümkün olabilecektir.Diğer taraftan, yüklenilen KDV lerin ait olduğu dönemde indirime tabi tutulması, indirilemeyen kısmın ise sonraki döneme devredilmesi, izleyen dönemlerde iade hakkı doğuran işlemler olması halinde önceki dönemlerden devreden bu vergilerden iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine girenlerin yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde iadesinin talep edilebileceği tabiidir.99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "1.5 Yılı İçinde Mahsup Edilemeyen Vergilerin İadesi" başlıklı bölümünde, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmının izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği ve iade talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabileceği belirtilmektedir.Buna göre, 2007 yılında indirimli orana tabi işlemlerinizin bulunmaması; 2008 yılında da indirimli orana tabi işlemleriniz olmakla birlikte indirim konusu yapamadığınız katma değer vergilerini, 2009 yılı Kasım ayına kadar talep etmemeniz nedeniyle iade edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, 2009 yılı için indirimli orana tabi işlemleriniz nedeniyle yüklendiğiniz ve indirim konusu yapamadığınız KDV nin 2009 yılı için geçerli alt sınırı aşan kısmının yukarıda sayılan KDV Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde nakden veya mahsuben iadesi için talepte bulunmanız mümkün bulunmaktadır.Bilgi edinilmesini rica ederim. ... (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.