Özelge: Geçmiş dönem ithalatlara ilişkin olup gümrük idaresince hesaplanan ek katma değer vergisi ve gümrük vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.99.16.02-KDV-29-34

30/01/2012

Konu

:

Geçmiş dönem ithalatlara ilişkin olup gümrük idaresince hesaplanan ek katma değer vergisi ve gümrük vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda,  2008 yılında yapılan ithalatlarınızla  ilgili gümrük idaresince yapılan ek katma değer vergisi ve gümrük vergisi tarhiyatının dava konusu edildiği ancak daha sonra 6111 sayılı Kanundan yararlanılarak açılmış davadan vazgeçildiği ve istenen vergilerin 6111 sayılı Kanun kapsamında defaten ödendiği belirtilerek,

            - Açılan davadan vazgeçilmesi sonucu ödenen 2008 yılında yapılan ithalata ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı,

            - KDV nin indirim konusu yapılamaması halinde gider olarak kabul edilip edilmeyeceği,

            - Açılan davadan vazgeçilmesi sonucu 2008 yılı ithalatına ilişkin olarak  ödenen gümrük vergisinin gider ya da maliyet unsuru olarak kabul edilip edilmeyeceği,

             hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmekte olup, konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

            Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

            Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; (6) numaralı bendinde ise, işletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükmü yer almıştır.

            Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinde, bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı hükmüne yer verilmiştir.

            Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

            Vergi Usul Kanununun 274 üncü maddesinde, emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği; 262 nci maddesinde ise maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

            Öte yandan, 3065 sayılı KDV Kanununun;

            - 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının  katma değer vergisine tabi olduğu,

            - 29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV yi indirebilecekleri,

            - Aynı maddenin 3 üncü bendinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

            - 34/1 inci maddesinde yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

            hükümleri yer almaktadır.

                Bu çerçevede;

            - 6111 sayılı Kanundan yararlanılmak suretiyle ödenen KDV tutarının, yukarıda belirtilen şartlar gerçekleşmediği için indirim konusu yapılmaması,

              - 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak 2011 yılında defaten ödenen ve indirim konusu yapılamayacak olan KDV nin aslına ilişkin kısmının, kurumlar vergisi matrahının tespitinde maliyet veya gider olarak dikkate alınması,

            - 2008 yılında ithal edilen mallarla ilgili olarak daha sonra ortaya çıkan, dava konusu edilen ve 6111 sayılı Kanun kapsamında davadan vazgeçilmesi suretiyle yapılandırılarak 2011 yılında defaten ödenen ek gümrük vergisinin aslına ilişkin kısmının; ithal edilen malların işletmede bulunması halinde malın maliyetine eklenmesi aksi takdirde gider olarak dikkate alınması,

            - Ayrıca, 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan ve 2011 yılında defaten ödenen KDV ile gümrük vergisinin, asılları dışında kalan cezalarının ve/veya TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutarların kurumlar vergisi matrahının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi

             gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.