Özelge: 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen varlıkların mahsuba konu edilmesi hk. T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞIİSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞIMükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü Sayı:B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-32725/08/2010Konu:5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen varlıkların mahsuba konu edilmesi. İlgide kayıtlı dilekçenizde, 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun kapsamında beyanda bulunduğunuz; ancak, beyan ettiğiniz tutarın bağlı bulunduğunuz ... Vergi Dairesi Müdürlüğünce talebiniz bulunduğu halde mahsuba konu edilmediğini belirterek konuya ilişkin Başkanlığımız görüşleri sorulmaktadır.5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30.09.2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilebileceği, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Kanun uyarınca kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açacakları ve bu fon hesabının, sermayenin cüz'ü addolunarak beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı, serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekleri, bu varlıkların dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacağı, defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükelleflerinin taşınmazlar dışındaki varlıklarına ait tutarları banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatıracakları, bunlar için ayrıca diğer şartlar aranmayacağı hükme bağlanmış olup beyan süresi, 30.09.2009 tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır. Aynı maddenin beşinci fıkrasında da"Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilmemesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, %18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanır." hükmüne yer verilmiştir.Konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğinin"3.5. Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi" başlıklı bölümünde,"...Türkiye'de bulunan; ancak, 1/10/2008 (5917 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra beyanda bulunan mükellefler için 1/6/2009) tarihi itibarıyla gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince yasal defter kayıtlarında işletmelerin özkaynakları arasında yer almayan varlıklarda ise Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutma yükümlülüğü bulunan mükelleflerin söz konusu varlıkları yasal defterlere kaydetmeleri zorunludur. Defter tutan mükelleflerce Kanun kapsamında beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıkların banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırılması ve daha sonra beyan edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanununun kayıt zamanına ilişkin 219 uncu maddesi hükmü çerçevesinde beyan tarihi esas alınarak yasal defterlere kaydedilecektir." şeklinde açıklama yapılmıştır. İlgide kayıtlı dilekçeniz ile konuya ilişkin olarak bağlı bulunduğunuz ... Vergi Dairesi Müdürlüğü ile yapılan yazışma neticesinde alınan 30.03.2010 tarih ve 9605 sayılı yazı ve eklerinden, 5811 sayılı Kanun kapsamında 17.12.2009 tarihinde varlık beyanında bulunduğunuz, ancak varlık olarak beyan edilen paranın 30.12.2009 tarihinde bankaya yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, mükelleflerin 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edecekleri taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırdıktan sonra beyan etmeleri gerekmekte olup 17.12.2009 tarihinde şirketinizce beyan edilen söz konusu varlık tutarının beyandan önce bankaya yatırılmamış olması nedeniyle, anılan Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki mahsup hükümlerinden faydalanmanız mümkün bulunmamaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim. Vergi Dairesi Başkanı a.Grup Müdürü (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.